ABD’li şirketler zorda: Kişisel verilerin korunması mı? Ulusal güvenlik mi? ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, özel şirketler ile istihbarat kurumları arasındaki siber tehditlere karşı daha etkili bir şekilde mücadele edebilmek ve bilgi paylaşımını arttırmak amacıyla perşembe günü önemli bir adım attı. Komite, özel sektörle hükümet arasında siber güvenlik konusunda daha fazla işbirliği yapılabilmesini sağlamak üzere hazırlanan bir tasarıyı 14-1 oy çokluğuyla kabul etti.
Bu tasarı, şirketlere, müşterilerinin kişisel bilgilerini koruma amacıyla hükümet ile veri paylaşımı yapmak için belli yasal yükümlülükler ve tedbirler getiriyor. Ancak, bazı kişisel veri gizliliği savunucuları, bu tasarının aslında Ulusal Güvenlik Ajansı ve diğer ABD istihbarat kurumları tarafından daha fazla kişisel veri toplama amaçlarına hizmet edeceğini savunuyorlar.
Tasarıya karşı çıkan muhalifler, en çok devlet kayıtlarında yer alan kişisel bilgilerden ziyade, hükümetin bu yetkileri istismar ederek elde ettiği bilgileri kötüye kullanabileceği ve bu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçme riskini önleyemeyeceği konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Savunucular ise, 2013 yılında eski NSA çalışanı Edward Snowden tarafından ifşa edilen bilgilerin ardından, sızma ve güvenlik ihlallerine karşı daha etkili bir çözüm olarak bu tür bir tasarının gerekliliğini vurguluyorlar.
Gizlilik kaygıları taşıyan bu tasarıya karşı, Oregon Demokrat Senatörü Ron Wyden’ın oyu olumsuz yönde oldu. Wyden, yaptığı bir açıklamada “Bu aslında bir izleme tasarısıdır.” şeklinde görüş belirtti. Tasarının hazırlanmasında, özellikle Sony gibi büyük şirketlerin maruz kaldığı son siber saldırıların etkili olduğu belirtiliyor.
ABD basınındaki haberlere göre, Microsoft Corp, Lockheed Martin ve Morgan Stanley gibi birçok önemli global şirket, olası siber tehditlere karşı daha etkili bir mücadele için kişisel veri paylaşımını desteklediklerini belirtiyorlar. Komitenin tasarıya sağladığı güçlü destek göz önüne alındığında, tasarının Senato’da oylanacağı ve büyük olasılıkla yasalaşacağı öngörülüyor.
Ancak, tasarının yasalaşabilmesi için aynı zamanda Temsilciler Meclisi’nden onay alması ve ardından ABD Başkanı Barack Obama tarafından imzalanması gerekmektedir. Bu süreç de yakın gelecekte dikkatle takip edilecek gelişmeler arasında yer alacaktır.
Sonuç Olarak, Kişisel verilerin korunması mı? Ulusal güvenlik mi?
ABD Senatosu İstihbarat Komitesi tarafından kabul edilen bu tasarı, özel sektörün siber tehditlerle mücadelesinde daha etkili bir işbirliğinin temelini atmaktadır. Ancak, kişisel veri gizliliği ve hükümetin bilgi toplama yetkisinin istismar edilme riski gibi önemli endişeler de göz önünde bulundurulmalıdır. Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın ifşa ettiği bilgilerden sonra artan güvenlik ihlalleri ve sızıntılar, tasarının doğru bir dengeye oturtulması gerektiğini göstermektedir. Önümüzdeki aylarda Temsilciler Meclisi’nden geçmesi ve Başkanın imzasını alması beklenen tasarının, siber güvenlik ve kişisel veri gizliliği arasındaki hassas dengeyi nasıl sağlayacağı büyük bir merak konusu olarak önümüzde durmaktadır.