Larsen B buz sahanlığı 10 yıl sonra yok olabilir! NASA (Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından yürütülen araştırmalar, Batı Antarktika’daki ‘Larsen B’ buz sahanlığının son kalan bölümünün 2020’ye kadar tamamen kaybolabileceğini gösteriyor.
Bir zamanlar en dayanıklı buz sahanlıklarından biri olarak kabul edilen ‘Larsen B’, önümüzdeki 10 yıl içinde tamamen yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Buz sahanlığı, denize açılan kara üzerinde uzanan buz tabakasının parçası olarak biliniyor. Ancak sahanlık, akıntıların etkisiyle parçalanan buzullar ve artan sıcaklık nedeniyle erime sürecine girmiş durumda. Bu durum, gelecekteki deniz seviyesi yükselmesiyle birçok buzulun sular altında kalabileceği anlamına geliyor.
Avrupa Uzay Ajansı, 2002 ve 2012 yıllarına ait uydu görüntülerini karşılaştırarak Larsen B buz sahanlığındaki dramatik değişimi açıkça ortaya koydu. Yaklaşık 10 bin yaşındaki bu buz sahanlığı, ilk büyük kopmalarını 2002 yılında yaşamış ve kopan devasa buz parçaları sadece 6 hafta içinde tamamen eriyip kaybolmuştu. Bu durum, buz sahanlığının hassas dengesinin ne kadar hızlı bozulabileceğini gözler önüne seriyor.
“Larsen B” buz sahanlığı, Antarktika’nın batı kesiminde bulunur. Daha spesifik olarak, Batı Antarktika’da denize açılan kara üzerinde yer alır. Batı Antarktika, Antarktika kıtasının batı tarafında yer alan büyük bir bölgedir ve deniz buzlarının üzerinde bulunduğu bir alanı ifade eder. Larsen B buz sahanlığı da bu bölgede, denize açılan kara üzerinde uzanan bir buz sahanlığıdır.
Larsen B buz sahanlığı 10 yıl sonra yok olabilir! Sonuç olarak, NASA‘nın yürüttüğü araştırmalar ve Avrupa Uzay Ajansı’nın uydu görüntüleri, Batı Antarktika’daki ‘Larsen B’ buz sahanlığının kritik bir dönemece girdiğini açıkça göstermektedir. Bu sağlam buz sahanlığı, akıntılar ve artan sıcaklık nedeniyle giderek parçalanmakta ve erime sürecine girmektedir. Eğer bu trend devam ederse, 2020’ye gelindiğinde Larsen B’nin son kalan parçası da yok olacaktır.
Bu durum, sadece çevresel bir değişimin değil, aynı zamanda küresel deniz seviyesindeki artışın da bir göstergesidir. Buz sahanlığının erimesiyle birlikte, deniz seviyesindeki yükselme daha da hızlanabilir ve bu da kıyı bölgeleri için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, iklim değişikliği ve çevre koruma konularının daha da yakından takip edilmesi ve üzerine çalışılması büyük önem taşımaktadır. Uluslararası işbirliği ve bilimsel araştırmalar, bilim adamları, bu tür doğal değişimlerle başa çıkmak ve gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak adına elzemdir.