Narsistlerin Kişilikleri Yaşlandıkça Nasıl Değişir? Narsist kişilik bozukluğu, bir kişinin kendisini abartılı derecede önemli görmesiyle karakterize edilen bir ruh sağlığı durumudur. Bu bozukluk, beklenenden daha yaygındır; nüfusun yaklaşık %5’inin bu duruma sahip olduğu tahmin edilmektedir. Yapılan yeni bir çalışma ise bu kişilik bozukluğunun zaman içinde nasıl değiştiğini ortaya koymaktadır.
Araştırmacılar, narsist kişilik bozukluğuna sahip bireylerin yaşlandıkça daha az narsist hale geldiklerini belirlediler. Bu değişim, çocukluktan yaşlılığa kadar olan süreçte belirgin bir şekilde gözlemlenmiştir.
Ancak, bireyler arasındaki narsisizm seviyeleri zamanla sabit kalmaktadır. Yani, çocukken yaşıtlarına göre daha narsist olan bireyler, yetişkinliklerinde de benzer şekilde narsist kalma eğilimindedir.
Bu bulgular, narsisizmin hem narsist bireylerin hem de çevresindekilerin yaşamını birçok yönden etkilediği göz önünde bulundurulduğunda oldukça önemlidir. Çalışmanın başyazarı Bern Üniversitesi’nden Prof. Ulrich Orth, “Yüksek düzeyde narsisizmin insanların yaşamlarını çeşitli şekillerde etkilediği düşünüldüğünde, bu bulguların önemli sonuçları vardır” dedi.
Sonuçları Psychological Bulletin dergisinde yayımlanan bu çalışmada, Prof. Orth ve ekibi, katılımcıların narsisizm seviyelerinin zamanla nasıl değiştiğini ölçen 51 çalışmanın verilerini analiz etti.
Bu çalışmalarda, yaşları 8 ile 77 arasında değişen toplam 37.247 katılımcı yer aldı ve katılımcıların cinsiyet dağılımı neredeyse eşitti (%52 kadın, %48 erkek).
Her çalışma, narsisizmin üç türünden hangisini incelediğini belirledi: ajan narsisizm, antagonist narsisizm ve nevrotik narsisizm. Ajan narsisizm, büyüklük ve üstünlük duyguları ile hayranlık ihtiyacını kapsarken; antagonist narsisizm, kibir ve empati eksikliği ile tanımlanır. Nevrotik narsisizm ise aşırı duyarlılık ve duygusal düzensizlikle karakterize edilir.
Araştırmacılar, bu üç narsisizm türünün de çocukluktan yaşlılığa kadar azaldığını buldular. Ajan narsisizmdeki azalma sınırlı kalırken, antagonist ve nevrotik narsisizmdeki azalma daha belirgin ve orta düzeydedir.
Prof. Orth, bireylerin narsisizm seviyelerinin yaşıtlarına kıyasla zamanla önemli ölçüde değişmemesinin, narsisizmin sabit bir kişilik özelliği olduğunu düşündürdüğünü belirtti. “Bu bulgu, çok uzun zaman dilimleri boyunca bile geçerliydi, bu da narsisizmin istikrarlı bir kişilik özelliği olduğunu gösteriyor,” dedi.
Ancak, çalışmanın bir sınırlaması olarak, araştırmaların büyük bir kısmının ABD ve Batı Avrupa’da yapılmış olması gösterilebilir. Araştırma ekibi, narsisizmin daha geniş bir coğrafyada incelenmesi gerektiğini ve bulguların daha da genişletilmesini ummaktadır.
Yaş ilerledikçe narsisizmde bir azalma gözlemlense de, bu değişimin nedenleri hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bilim insanı Prof. Orth, “Bir teori, yetişkinlikte üstlendiğimiz sosyal rollerin, örneğin bir partner, ebeveyn, çalışan gibi rollerin, daha olgun kişilik özelliklerinin gelişimine yol açtığını ve buna bağlı olarak narsisizm seviyelerinin düştüğünü öne sürüyor” dedi.
Caravaggio’nun “Narcissus” tablosu – Narsistlerin Kişilikleri Yaşlandıkça Nasıl Değişir?
Caravaggio’nun 1594-1596 yılları arasında tamamladığı “Narcissus” adlı yağlı boya tablo, sanatçının dramatik ışık kullanımı ve duygusal derinlik içeren eserlerinden biridir. Bu tablo, Yunan mitolojisinde kendi yansımasına aşık olan Narcissus’un trajik hikayesini anlatır. Narcissus, suyun yüzeyinde kendi görüntüsünü görüp aşık olur ve bu takıntılı aşk, sonunda onun trajik sonunu hazırlar.
Caravaggio’nun eseri, Narcissus’u suya bakarken gösterir; karakterin yüzündeki derin ifade, kendini tanımak ve yansımasında kaybolmak arasında gidip gelen bir ruh halini yansıtır. Bu tablo, sanatçının insan ruhunun karanlık yönlerine olan ilgisini ve ustaca ışık-gölge oyunlarını sergiler.
Bugün, bu etkileyici eser Roma’daki Galleria Nazionale d’Arte Antica’da sergilenmektedir. Sanatseverler, Caravaggio’nun ustalığı ve Narcissus’un trajik hikayesi karşısında büyülenmek için bu eseri ziyaret ederler.