Geçmişe Yolculuk: Oğlumla Bir Anı Serüveni
Evimizin tozlu raflarında saklı kalmış eski plaklar, solmuş fotoğraf albümleri ve yılların izini taşıyan objeler… Oğlumla birlikte bu hazineyi keşfe çıkarken, zamanın nasıl akıp gittiğini unuttuk. Sabiha Raşit Özdemir İlkokulu’nda düzenlenen “Geçmişe Yolculuk” etkinliği için evimizdeki tarihi değeri olan eşyaları seçmek, bize unutulmaz anlar yaşattı.
Eski bir pikapta dönen 1950’lerin naif melodileri, evimizin her köşesini doldurdu. Oğlum, plakların cızırtılı sesinde geçmişin hikâyelerini dinledi. Dedelerinin kullandığı eşyalara hayranlıkla baktı, her bir eşyanın ardındaki anıları merakla sordu. O anlarda, sadece bir etkinlik için hazırlık yapmıyor, nesiller arası bir köprü kuruyorduk.
Okula gönderdiğimiz eşyalar, diğer ailelerin katkılarıyla birlikte muhteşem bir sergiye dönüştü. Oğlum, her teneffüste bu sergiye koştuğunu, arkadaşlarının getirdiği tarihi eserleri keşfederken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını anlattı. Gözlerindeki ışıltı, bu deneyimin onun üzerinde ne denli derin bir etki bıraktığının en güzel kanıtıydı.
Akşam eve döndüğünde, yüzündeki tebessüm ve heyecan dolu anlatımlarıyla kalbimizi ısıttı. “Baba, bugün zamanda yolculuk yaptık!” dedi. Bu etkinliğin, çocukların geçmişle bağ kurmasını, tarihlerini ve kültürel miraslarını tanımalarını sağladığını görmek, biz ebeveynler için de tarifsiz bir mutluluktu.
“Geçmişe Yolculuk” sadece bir okul etkinliği değildi; aynı zamanda çocuklarımızın köklerine uzanan bir yolculuktu. Bu deneyim sayesinde, onlar da bir gün kendi çocuklarına anlatacakları hikâyeler biriktirdiler.
Çocukların Psikolojik Dünyasında Geçmişin İzleri – Sabiha Raşit Özdemir’de Tarihe Dokunuş
“Geçmişe Yolculuk” etkinliği, oğlumun ve diğer çocukların psikolojik gelişimine derin bir katkı sağladı. Geçmişe ait eşyalarla kurdukları bağ, onlarda aidiyet duygusunu pekiştirdi. Köklerini keşfetmek, ailelerinin ve toplumlarının tarihini anlamak, kimlik oluşumlarında önemli bir rol oynadı.
Bu deneyim, çocuklarda empati ve duygusal zekânın gelişimine de yardımcı oldu. Eski eşyaların ardındaki hikâyeleri dinlerken, geçmişte yaşayan insanların duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalıştılar. Bu da onların dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmalarını sağladı.
Ayrıca, tarihî objelere dokunmak ve onları birebir deneyimlemek, soyut tarih kavramını somut bir gerçekliğe dönüştürdü. Kitaplarda okudukları veya derslerde öğrendikleri tarihin, aslında yaşanmış ve hissedilmiş bir süreç olduğunu fark ettiler. Bu da öğrenme süreçlerine derinlik ve anlam kattı.
Sonuç olarak, “Geçmişe Yolculuk” sadece bir okul etkinliği değil, aynı zamanda çocukların psikolojik ve duygusal dünyalarında iz bırakan bir yolculuktu. Bu etkinlik sayesinde, onlar da bir gün kendi çocuklarına anlatacakları hikâyeler biriktirdiler. Bulancak Sabiha Raşit Özdemir İlkokulu’na bu anlamlı etkinlik için sonsuz teşekkürler.